20 Ekim 2012 Cumartesi

IŞIK

     


    
    İçim bıcır bıcır başladı güne.Işık oldum ışık gördüm herşeyi,çoştum çoştukça evin işleri hiç yormadı bile:) oysaki koca salonun boydan boya olan camlarını silivermiştim. Sonrasında Karşıyaka çarşısına çıktık annemle.Çıkınca nedense içimin çoşkusu çekildi,sanki insanlar bir gazozu pipetle çekip içer gibi,içimdeki çoşkuyu çektiler,yordular,gerdiler...çarşının umarsız kalabalığı,bencil yürüyüşleri içimdeki ışığı kısınca,karanlık yönümü açığa çıkarıverdiler,içim karardı o yüzden.Son okuduğum kitapta söz edildiği gibi(Serdar Özkan'nın) ; insanların içindeki ışığı göremedim.Birsüre sonra benim ışık gören gözlerimde karardı.Dengeyi tutturamadım yine:)
      Bazen Tanrının bizleri herşeye rağmen neden sevdiğini düşündüğümde; cevabını ışık bakan gözlerimle görüyor,insanları sevimli,komik,çocuksu...buluyorum.Çoğu zaman insanların koşuşturmaları sevimli ve masum geliyor ama bugün öğleden sonra ışık gören gözlerim geceye dönüktü.Bu koşuşturmalar,yürüyüşler bencilce,çekilmez,yorucu,gri geldi. Hayat gibi,kalp ritmi gibi işte herşey.Bendeki gibi inişli çıkışlı,geceli gündüzlü. Bu hayatın içindeyken sanırım böyle olacak.Bu mücadele; içimizdeki ışık ve karanlığın mücadelesi kimi zaman yorucu olacak kimi zaman çoşkulu ve mutlu.Işık bakıp ışık görmek ve istikrarla sürdürmek ,ışık boyutta gerçekleşeçek.İnşallah bu dünyada ışıkla yaşamak daim olur. Pes etmiyorum karanlığa "ışığımı takipteyim" diyorum herdaim.
      İçimizdeki ışıkların üzeri okadar katranlaşmış ki ,yaşarken gören gözlere kataraklar inmiş adeta.Bu katranın gerisinden sızan,minicik çırpınan ışığı,ışıkları görme netliği ve istikrarını diliyorum Allahtan.
      Işıkla baktıkça etrafa,insanların ışık taraflarını görmeye çalıştıkça,içimizdeki nuru,Tanrısallığı açığa çıkaracağız.Birbirimize el verip çoğaltıcağız ışığımızı.Tıpkı çizgi filmlerdeki gibi gözlerimizde ışık yıldızları parlatacağız karşılıklı:)
     Şimdilerde yaklaşan bayramın telaşıyla alışverişler yapıp,evlerimizi temizlerken, gönül evlerimizide ihmal etmemeli.Aşk evimizi de temizlemeli ki Allah nuru içimize girip ışıldatsın tüm yüzleri,bedenleri,şifalasın benliklerimizi. Temiz bir kanal olmak,içimizdeki ışığı çoğaltıp,karanlığın alanını daratmak için hadi el verelim birbirimize ve ışık bakıp ışık taraflarımızı görelim. Çoşturalım,kımıltatalım,büyütelim...ışıklarımızı.
      Şükürler olsun hayatımtaki tüm ışık insanlara... Sokrates gibi( maiotik yöntemi) aslında bizde doğuştan beri var olan bilgiyi,yaratıcılığı,ışığı... doğurtan,açığa çıkartan,çoğaltan....insanlara...
      Teşekkürler ışıklarıyla yoldaşlık eden tüm dostlara...Teşekkürler içimdeki dansı açığa çıkaran meleğime...Teşekkürler okuduğum kitaplarla...izlediğim filmlerle,oyunlarla...ışığımı çoşturan tüm insanlara...Teşekkürler içimdeki sema'yı döndüren özel ruhlara... Teşekkürler içimdeki enerjiyle tanıştıran,bedenimin sınırlarını anlamamı sağlayan hocalarıma...hayatımın tüm Sokrates'lerine....Teşekkürler.....Hepsinde var olan ışığa,nura...."O"na Şükürler Olsun deyip noktalamak isterken aklıma birden herşeyin bir "."(nokta) olduğu geldi. Hayatımız bu noktalar arasındaki boşlukları tamamlayıp,kendi hayat tablomuzun resmini çizmek gibi..Hayatımıza giren her insan,kesişen her yol bu noktaların arasındaki boşlukları tamamlamak gibi.. Gökyüzündeki yıldızlar,gezegenler gibi.. Aslında tıpatıp aynısı,bir yansıma sadece.Biz onları karanlığın içinde,boşlığun içinde ışıklı noktalarcıklar olarak görüp,aralarında bağlantılar kurup kepçeye,cezveye:) benzetirken,aslında kendi hayat tablolarımızın yansımalrını görüyormuşuz meğer... Yeryüzündeki herbir insanın vede canlının ışıklarının yarattığı manzrayı düşleyince vede bu ışıkların birbirlerine olan ilişkilerinin kombinasyonundan doğan,noktalar arasındaki boşlukların bileşkesinden çıkan sonsuz manzara muhteşemmm olsa gerek.Tıpkı YARADAN 'I gibi...
Mine Münire Arslan
23.15
20.10.2012