Bu ışık senin ölüyor olduğunu göstermiyor merak etme. Tam tersine
doğuyor olduğunu, ilahi varlığının derinliklerindeki serüveninin nihai
kavuşumunu gösteriyor. O aslında hiç de
ayrı olmadığın Özdoğan.
Varlığının derinliklerine doğru yaptığın yolculukta, tünel
olarak algıladığın darlığın(karanlığın) da sen, tünelin sonunda gördüğün ışık
da sen. Biri varlığının karanlık diye adlandırdığın yada gölge tarafların yada
negatif yönlerin, ne dersen de hepsi senin hem cehennemin hem de cennete geçiş
biletlerin(anahtarların). Onların hizmeti sayesinde o geçiş kapıların görünür
olup, açılmaya başlıyor ve yavaş yavaş ışığınla kavuşuyorsun. Aslında bir nevi
ölüyorsun doğarken; cehalet cehenneminde kendini öldürürken, cennetin nuruna da
doğuyorsun. Bu sancılar ölümün ve doğumun Tevhid sancıları.
Yeter ki karanlıklarına takılı kalma, cehenneminde
geçirdiğin süreyi farkındalık ışığınla kısalt. Senin gölge yanların ya da ne
dersen negatiflerin dışardan geliyorsa bil ki içerdekini hatırlatıcıdır. İçerden
dışarıya yansıyan yardım elleridir. O tünelin sonundaki ışığına kavuşman için
senin yarattığın katalizörlerindir(kahramanların) aslında.
Yeter ki onları gör, tanı, bil. O tünelin sonunda gibi
gözüken ışığın( nurun) aslında senin ilahi yüreğinin bir feneri. Bu fenerle,
sıcacık yüreğinle tüm korkularını, gölgelerini, negatiflerini… küçük bir çocuğa
sarılır gibi sarıp sarmala. Nezaketini, kibarlığını, yumuşaklığını, anlayışını,
hoşgörünü, aşkını…akıt onlara. Yüce gönlünün sevgi ışığında erit onları.
Ve bir bakmışsın ne tünel var ne karanlık, onlar senin
bilinçsiz bakışının körlüğü. Her şeyin altında yatan nimeti göremeyişinin
nankörlüğü. İlahi iradenin ışığıyla ışıl ışıl baktığında karanlık olan, örtülü
olan hiçbir şeyin olmadığını görürsün. Hepsi Nur’dur senin gibi.
Aslında hiç ayrılmamışsındır ışığından, hep O’nunlasındır, sevilip
sevmedesindir sonsuza dek.
Yeter ki bu ayrılık zannın yaratıcısının kim olduğunu bil. Yeter
ki bir yandan sevgiye duyduğun korkunun, bir yandan da sevilme özleminin
girdabında olanın kim olduğunu gör. Çöz düğümlerini yumuşak, barışçıl bir
şekilde. Kabul et sana hep sunulmakta olan, asla esirgenmeyen sonsuz ilahi
sevgiyi ve sarıl O’na . O’ndan başka Yar ve Yardımcı yoktur.
Selam olsun El Nur olan varlığına!
Hepimiz can kafeslerimizde esiriz. Bu esaretten ancak
ölmeden önce nefsimize ölerek özgürlüğümüze, özümüze, Nurumuza kavuşacağız.