Bir anadan iki kez doğar insan. Biri bu dünyaya gelebilmek için içine girdiğimiz plasentadan çıkıp ve bağlandığımız kordon bağını keserek. Diğeri yaşarken annemizle kurduğumuz gözle görünmeyen yaşam bağının(kordonunun) onun ölümüyle birlikte kesilmesiyle.
‘’O’’ başka bir yaşama doğarken aslında ‘’olduğu’’ için, olma vaktinin geldiği için bu dünya bedenine ölmekte, sonsuzluk yaşamına doğmaktadır. Tıpkı bizim plasentadan çıkışımız gibi. Anne de bu dünya beden plasentasından çıkıp, sonsuz, latif, zarif varlığına, özüne kavuşmaktadır.
Biz ise yaşam bağının kesilmesiyle(içeriye dönük daha güçlü bir bağ ile), ikinci bir doğumda kendimizi kendimizden oldurmaya doğru evrilmekteyizdir.
Sonsuz bir döngü hem içte hem dışta dönmektedir. Döne döne evrilen insan,
değirmen misali özüne doğru evrilmektedir. Değirmende öğütülürken, öğrenmekte,
derslerini almakta, işe yaramayan posalarını da yine gübre diye toprağa
vermektedir. Sonuçta her haliyle faydalıdır, gereklidir, önemlidir, özeldir vb.
15.05.2024 21.18