Hayata sıkı
sıkıya tutunmaya değil, onunla uyumla, ahenkle akmaya geldik.
İçimizde ve
de dışımızda her şey akıyorken, değişimin mucizelerine şahit olmaya geldik.
Tutmaya değil,
bırakmaya, bırakabilmeye geldik.
Tuttukça azalmaya
değil, bıraktıkça çoğalmaya geldik.
Tutmanın dirençlerinde
gerilmek yerine, bırakmanın hafifliğinde genişlemeye geldik.
Zaten olduğumuz
hali ‘zan’nettiklerimizden soymaya, soyunmaya, ‘O’nu yaşamaya geldik.
Ey hepimize
kol kanat geren, merhametlilerin de merhametlisi Yüce Allah!
Sen her şeye,
hepimize yetersin!
Hepimizin
rızkını veren de sen, yolda giderken koluna kol olup destek olan da sen.
Yürüyemez denileni yürüten, kendine bakamaz denileni bakan, kollayan da sen.
Vay buna
teslim olmayana, vay ona vaylar bana.
Allah’a
güvenip de yola çıkmayana, adım atmayana, kendi prangasında takılı kalana vay
da vay.
Bana bunları yazdırtan Gökçin dedeye
şükürler olsun. Yol boyu ben mi ona baston oldum o mu bana baston oldu
bilinmez. İkimizi de kollayan, kol kola eden, gözeten Rabbime şükrün sonsuz
ötesi olsun…
-
Üşüyor
musun? Diye sordum
-
Yok
bee ya,
ne üşümesi, dedi.
-
Oraya
kadar nasıl gideceksin? Dedim.
-
İyiler
yardım eder, koluma girerler böyle, dedi.
-
Sana
kim bakıyor? Dedim
-
Bastonunun
yere bakan ucunu göğe doğru yöneltti, Allah bana yeter, kendime bakıyorum,
sabah çayımı yapıyorum, oraya koyuyorum, dedi. ( burnumun direğinin sızıysa
gözüme yaşların gelmesi ve Anacığımın ‘’Allah bana yeter’’ sözlerinin tınısını
yüreğimde hissedişimin …)
-
Ben
şurdan ekmeğimi alcam, sen beni bırak git evine, dedi.
Meğer
her gün gelirmiş bu ekmekçiye, buradan da metroya binip, dediğine göre Foça ya
gidiyormuş.
Önümüzdeki
Cuma, saat 2 de, Karşıyaka çarşıda bir bankı gösterdi, buraya gel dedi işin
yoksa.
Bakalım
Rabbim neler gösterir Gül Cemalinden.
19.02.2025 17.13
Yalnız
değiliz hiçbirimiz, koca BİR iyilik ordusu var her BİR yönümüzde.
Kabemiz
Dostlarla çevrili.
Değirmenimiz
Aşk ile dönüyor şükürler ola!
17.16
Her
şey yolunda, nizamında, sen yeter ki İmanın gücüyle, Aşk adımlarıyla at her
adımını, yol hep açık…
17.19
Öyle
masumuz ki aslında, hepimiz sevgi stoklarını dolduramamış, onların eksikliğinde
eksilmiş masumlarız ...
17.22
Doldur Küpünü
Aşk ile
Döndür Küpünü
Aşk ile.
Dön ki Nur
olasın, ışık olasın.
Kavuşasın ilahi
olan özünle.
Dört başı
mamur olasın. Yani her yönüyle eksiksizliğin, kusursuzluğun doyumunda,
doluluğunda, huzurunun hafifliğinde yaşayasın.
İçindeki ve
de dışındaki yaşamına gösterdiğin özenin vefasında olasın.
Nerden gelip
nereye gittiğini bilesin. Hayy dan gelip Hu ya giden olduğunu hatırlayasın.
Har vurup
harman savurmayasın.
Yerinde ve
vakitlice olasın, oldurasın.
Velhasıl,
Kabe olan küpünü Aşk ile doldurup, dönüp, dönüştüresin yüceliğine Ey Sevgili!
08.02.2025 07.10
Yaşamak bir
lütuf! varlığımıza Aşk ile sunulan. Beklentisiz, saf doğasıyla bu lütfu
karşıladığında aslında o seni karşılamış(kapsamış) da oluyor. Bir kavuşum
gerçekleşiyor.
Her Anın
mucizelerle sunulduğu Bir Halil İbrahim sofrasına dönüşüyor.
Karşılaştığın
insanlar sana ihtiyacın olanla karşılık veriyor. İçine girdiğin ortamlar seni
genişletiyor ve ev hissi veriyor. Sanki her yer yuva oluyor. Beraber olduğun
her Can da Canım oluyor, Candan oluyor. Nur olup seni aydınlatıyor, Ravza olup
seni Cennet Bahçesinde ağırlıyor.
Sen yeter ki beklentilerinle, hesap
kitaplarınla, kurgularınla, endişe, stres, korku içerikli vb. hallerinle
yaklaşma. Yaklaşma ki kendini de, kendin olan her Canı da yorma, yoğunlaşıp
ağırlaşıp aşağı çekme.
Yaşamın hafifliğinde,
izzet ve şanında, zarafet ve letafet’inde sana sunulan bu lütfu- hayatı, aynı
saflık ve masumiyetinle kucakla tüm hafifliğinle.
Boş ol ki
dolasın, her gün dolup, her gün şükürle boşalasın.
Her günün
tazeliğine Besmeleyle adım atasın.
Her Anın
vuslatını yaşayasın, tıpkı şu AN gibi. Ey sevgili!
07.02.2025 07.02
Umma’nın,
ümit etmenin, hayal kurup böyle olsun diye düşlemelerin ağırlığından hafiflemek
ne güzel olur. Akışın sana sunduğu sürprizlerde, hayretin şaşkınlığında, lütfu
görüp,
teslim olup sunulana, yaşamak en güzeli.
15.39
Hava gibi, su
gibi, toprak gibi, ateş gibi olup, eter’in deryasında salınmak en güzeli. Olan oluyor,
olmayan olmuyor nasılsa.
Hayatın döngüsünde, kendi döngünü
ahenkleştirmek en güzeli.
Tabi ki hayallerimiz,
umutlarımız, ümitlerimiz de olur. Ama bunların asalaklığında asılmamak ne de güzel
olur.
Niyet edip
Aşk deryasına salıp,bırak. Bırak senin için en hayırlı olan, en hayırlı vakitte
olgunlaşıp, oluşsun, görünür olsun.
Sabrın selametinde
sen salın Aşk.
Zaten her şey
aşk, her şey Ben, her şey Benden, her şey Benim ey Aşk.
Her şey
senin, her şey senin için ey Aşk.
Rahatla Aşk
kucağımda.
Zaten Benimsin,
zaten Bendensin, Benimlesin…
Senin zannındır
aramızdaki mesafe sandığın. Aslında o da yoktur.
Sen ‘’sandık’’larını kaldır aradan, Benim ‘’sandığı’’mın
zenginliğinle, sultan varlığının saltanatını sür ey Aşk!
15.46
Ey saf Aşkım
Benim, uykularını kaçırıyorsun, serçe yüreğinin heyecanıyla kurduğun
hayallerde. Oysa sarılıp uzansan yüreğimin genişliğine, seni derya derya, ılgıt
ılgıt, sarmalayıp, tüm ihtiyaçlarının nasıl da zaten gerçekleşmiş olduğunun, en
güzel haliyle şahitliğinde, şehadetin de olursun.
Sen şehadetimin
sultanısın ey Aşk!
Rahat ol!
Huzur ol!
Kendin ol!
Her şey senin
huzuruna amade ey Aşk!
15.53
İçinden geleni
buyur et hayatına cesaretle, güvenle.
İçinin dışının
‘’Ben’’ olmasının eminliğinde ol! Bu eminlikle attığın her adım ışıktır,
nurdur, ibadettir.
16.10
Sana sunduğum
hayatın keyfini sür!
16.01.2025
