Her gece kafamı nezaman yastığa koysam yaşanan olayların gözlemleri ve hisleri ,aklıma bir sürü kelimeler,cümlecikler getiriyorlardı. Artık onların itici gücene kendimi bırakıp akmalarına izin verdim:)
Yıllardır kendimi(siyasi,ekonomik,politik...vs) hiçbir belirlenimin altına sokmadım ,çünkü herbir belirlenim ruhumu daraltı,içimdeki sonsuzluk hiçbir çerçeveyi kabul etmedi. A politik diye çerçevelenen insanlar şimdi BİR DİRİLİŞE öncülük etmekte...Her ne kadar bu DİRİLİŞ'in alevlendiricisi politika olsa da hala a politikiz:)
Yüreklerden dışarı taşan ışığın sebebi; Sevgi,Aşk,Yaratıcılık,Neşe,Umut,Barış,Doğa...ruhu besleyen,ruhu ,özü yansıtan herşey...Herkes bu oluşuma farklı isimler verse de kendine göre yorumlasa da (ben de dahil:) bu da bir yorum çünküm:) Görülen ÖZ'ün ÖZlerin seslenişi,DİRİLİŞİ... Belki bir zamanların "çiçek çocukları" şimdinin "DİRİLİŞ İNSANLARI" ; kendi dirilişini içinde yaşayan,kendi hayatında ki direnç noktalarını keşfeden ve onlarla uzlaşıp, kendi gelişim yolunda ilerleyen insanlar." İNSAN"ın anlamını anlayıp,kendi bünyelerin de farkındalık yaşayan insanların artık görevlerini yapma zamanı. Kendi (d)evrimini yaşamayan biri, DİRİLİŞİ çeşitli şekillerde yorumlayacaktır.Bir çerçeveye yerleştirmeye çalışacaktır. Çünkü yıllardır kafasında işleyen sistem,kategorize etmeye,"öteki"leştirmeye,sıraya sokmaya,isim vermeye...vs alışmıştır. Ne yapsın buda onun seçimi,saygı duymak lazım.
Sistem denen yaratılmış çark dönüp duruyorken Cem Karaca'nın (Saygıyla Anıyorum) tabiriyle çomak sokulmuştur.Sonsuz sevgi,aşk,mutluluk,neşe,yaratıcılık,...pınarından akan suyu, damarlarında dolaştıran bu güzel IŞIK İnsanlarını hangi sisteme sığdırabilirsiniz ki? Hangi çerçeveye sokup isimlendirebilirsiniz ki?....
Yarattığımız çarkın kararan gökyüzünde ,bereketli yağmurlar sonrası( Tomaların fışkırttığı sular misali:) gönüllerde parlayan güneşin etkisiyle ,gökyüzünde beliren GÖKKUŞAĞI İNSANIdır DİRİLEN....Ram Dass'ın deyişiyle ;
Oyun biri olmak icin degil, hiç kimse olabilmek icin oynanıyor
“The game is not about becoming somebody, it's about becoming nobody.”
Mine Münire Arslan 11.06.2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder