19 Ekim 2019 Cumartesi

Ya Evde Yoksan




     "Vücut iklimimin sultanı sensin" demiş usta. Bu sultana yaraşır bir ev sahipliği yapıyormusun peki? Yada sana bahşedilen bu emanete sahip çıkıyormusun? Bu saraya layıkıyla sultan olabiliyormusun? Bu saraya konuk gelen misafirlerine layık oldukları misafirperverliği gösterebiliyormusun? Kendine ne kadar perversin?( seven, yetiştiren, koruyan) yoksa kendin de sarayda değilmisin? Eğer yok isen ne diye çağırırsın misafirleri? Sonrada gelenlere kabahat bulursun; beni görmediler, anlamadılar diye. Hem çağırıyorsun hemde başka bir yerde onların senin yanına gelmelerini, görmelerini bekliyorsun. Sarayın kapısında layıkıyla, tam bir perver olarak karşılıyormusun geleni? Ne olursa olsun gelenin kim olduğunun farkındamısın?
     Sen sana lütfedilmiş olan bu sarayın sultanlığına vefanı hatırlayıp, sorumluluğunu alıp, sahip çıktıkça, bu sarayın pencerelerinden( gözlerinden) yansıyan Nûru, (gönül) kapını çalan misafirin tanıyacaktır. Çünkü susuzun suya olan hasreti gibi, suda susuza hasrettir. Ruhların birbiriyle kucaklaşması, kavuşumu, perverliği gerçekleşecektir.
     Bizler o yüzden birbirimizin gözlerine bakıp çoğuzaman es geçiyoruz, eşsiz olan bu ruhlarımızı. Sonrada kavuşamamanın, buluşamamanın, yalnızlaşmanın, yabancılaşmanın acılarını çekiyor ve çektiriyoruz. Çünkü bizde evde yokuz. Boş gözlerle boş olan evlerde, boşu boşuna yaşayıp tükeniyor ve tüketiyoruz.
   "Beni görmedi", " beni sevmedi", " beni istemedi" vb. Sözlerle küçük çocuklar gibi mızmızlanıp, merhametin acziyetinde kendimizi haklı çıkarıp pış pışlıyarak, hem kendimizden(evden) daha da uzaklaşıp hemde (gelenleri) uzaklaştırıyoruz.
     Sen eğer bu vücut ikliminin sarayına sultan olmanın olgunluğuna erememiş isen, sarayında değil isen yada perver değil isen, ne diye gönül kapını çalanlara kabahat bulursun be ey güzel?
   Sen evde yoksun O seni nasıl bulsun?;)
Beyhude bir arayış, beyhude bir bekleyiş.
    Sen şöyle verilen Yüce lütfun şanında, izzetinde tahtına Sultan Ol! O zaman o gözlerden parlayan Nûru, gönül sarayının kapısını çalan Eş Sultan nasıl tanımaz ki, öyle bir tanır ki, öyle bir hatırlar ki BİRbirinize verdiğiniz Aşkla Yücelme, Yüceltme sözünü. Bu kavuşum vefadır, vuslattır artık.
 

    Sen Saraya Sultan Ol! Ona eşlik eden belirir.
    Sen Kâbe Ol! Her şey etrafında dönüşür.
   
     " Sür gitsin gönülden gayrıyı, taa tecelli kıla Hâk padişah konmaz saraya, hane mamur olmadan" Sivaslı Şinasi

Not;) Özcan Deniz'in " ya evde yoksan"  ve Elis'in özgün yorumuyla " Vücut iklimimin Sultanı Sensin" parçaları  benden size gelsin;)


18.10.2019
23.09
Münire Mine Arslan
https://youtu.be/Dx0sA0NLH5c
https://youtu.be/DPTG4dEIda8

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder