20 Eylül 2024 Cuma

Dönüm noktan

 


Kendi halin içinde bir dönüşüm yaşıyorsun sadece. Varılacak bir yer yok, bir hedef yok. Yer de sen hedef de sen. Sen yeter ki sana verilen kadere, sana sunulan rutin diye gördüğün, her gün aynı şeyleri yapmak diye görüp yaşadığın her ne varsa ondan kaçınma, orası senin dönüm noktan. Kendine dönüm kendine varış noktan. Sabırla, sebatla, sevgiyle, teslimiyet ve kabulle içinde kaldığında tıpkı bir değirmen gibi kendini öğütüp yine kendi hakikatine varıyorsun. Kendi buğdayından kendi ununu yapıp, ekmeğine kavuşuyorsun. Kim bilir Somuncu Babanın hikmeti de budur.

 Her gün aynı işi yaptığı halde yılmadan, usanmadan, severek, neşeyle, keyifle, teslimiyetle işlerini yapan nice insanların da akıbeti budur. Kendi mutluluk sırlarına varmak, kendi kaderlerinin üzerine çıkıp Kamil olabilmek.

 Bu teslimiyet ve kabul hali diğer her şeyi dışarda bırakıyor; bunlar beklentiler, kıyaslar, mevcut durumdan uzaklaştıracak her türlü caydırıcı, kafa karıştırıcı uyaranlar. Onlara kulak verdiğinde yaptığın şey her ne olursa olsun seni cehennem girdabına sokup, kör kuyularda Yusuf eyliyor. Aslında suçlanacak bir kardeş, kıskanılacak bir Yusuf, sevdiklerinden mahrum olan bir Yusuf yok. Onların hepsi sen, kendini kuyuya, zindana atan, oradan çıkarıp saraya vezir eden de sen. Sen yeter ki kendini ayrı görme. Ve her ne yapıyor olursan ol ya da ne yapmaya mecbur hissediyor olursan ol, onu bir mecburiyet, zorunluluk, bir gocunma meselesi olarak değil, tam tersine sana sunulmuş bir nimet gibi görüp yaşadığında en büyük simya gerçekleşmiş, sır çözülmüş oluyor. Sen kaderini aşıp, kendini aşıp kendine varmış, mutluluğun, huzurun, zamansız ve mekânsız diyarına varmış oluyorsun.

Hoş geldin sefalar getirdin…

25.05.2024  05.32



Seni mevcut durumundan, şikayete doğru çeken, memnuniyetsizliğe doğru çeken her türlü cezbedici heva, heves içerikli, yarış, kıyas, beklenti, hayal içerikli..vb. her ne varsa bil ki hepsi seni kaçırmaya çalışan kardeşlerin (Yusuf’un Kardeşleri). Bil ki onlar seni kuyuna, zindanına itecekler.

  Bu hiçbir şey yapmayıp olana olduğu gibi öylece bakmak, boş bir tembellik teslimiyeti değil. Tam tersine olanı öyle güzel yapmak, elinden her ne geliyorsa mevcut durumu güzel yapmak, güzel bakmak, güzelliği çoğaltmak, işini en güzel haliyle yapıp parlatabilmek işin sırrı.

En basit bir şey olsa dahi bu özende, bu edepte, bu gayret de yaşayabilmek.

 Kaf dağını aşmak; kafadaki tüm engellerden, çengellerden arınıp zirveye özgürlük, barış, huzur bayrağını dikmek gibi BİR şey.

25.05.2024  05.44

   Son anda öğrenmek böyle bir şey benimki de öyle oldu. Anacım gittikten sonra anlayabildim.  Rolünü bitirince anladım. Filim bitince anladım. Son çıkışta anladım.

25.05.2024  05.48



Hangi taşın altına elinizi koymaktan çekiniyorsanız, bilin ki  o taş kaderinizi yerinden oynatıp değiştirecek dominonun birinci taşı. Ve her şey yerli yerine oturup, bütün taşlar yerini bulacak.

Sen yeter ki o taş gibi gördüğün şeyin, durumun altına sevgiyle, öz veriyle, kabulle, merhametin geniş yüreğiyle elini koy, bak nasıl dönüşüyor her şey, sen olan her şey.

Her şey sana varıyor sen oluyor.

25.05.2024  05.55

 

16 Eylül 2024 Pazartesi

Fıtrat

 


 ‘’Fitnat’’ annem beni isminin derinliklerine, hakikatine açtı.

 ‘’Fıtrat’’ kişiye özel bir şey değil. Adem olan hepimize özel olan; yaşama hazır olma halimiz. Yaşamın hakikatine erme halimiz. Yaşamdan keyif alma, kıymet bilme, öze erme halimiz…

    ‘’Fıtratına göre’’ derlerken tam da bunu kast ediyorlarmış. Sen hangi haldeysen yaşamı da o halden algılar ve yaşarsın.

 Yaşamla kurduğun bağdır, hakikatindir ‘’Fıtrat’’.

Yaşamı tam kapasite, potansiyelinin açığa çıkmış haliyle yaşamandır ‘’Fıtrat’’. İnsan olan bu varlığını gerçekliğiyle(hakikatiyle) yaşamandır ‘’Fıtrat’’.

31.05.2024   00.34

  Tıpkı bir puzzle gibi hayat şaheserini ortaya çıkaran her bir parçanın(her bir hücrenin) kıymetini bilip, hakkıyla, hakkını vererek yaşayabilme, bunu açığa çıkartabilmekmiş ‘’Fıtrat’’.

Tüm bu parçaların toplamının da ötesi bir şeydir hayatının bütünü ve de Anlamı.

Bu senin açığa çıkmış(yaşanmış) Fıtratındır.

   Yaşam tek bir hedef, tek bir ideal, bir hayal, varılacak bir yer, kavuşulacak bir istek(dua) vb. değil(bir yeteneğin, bir özelliğin, bir tutkun vb. değil). Tüm bunlara kavuşurken her şeyle, herkesle yaşadığın dolu dolu AN’ların tamamı, bütünü ‘’Fıtrat’’ın.

Yaşamının Tamamı Yaşam, Tamamı Fıtrat’ın, Hakikatin.

31.05.2024   00.59

Fitnat Annem Fıtratını doldurdu ve bu dünyadan gitti.

Vakit Tamam Olunca Fıtratına eriyorsun(ister ölü ister diri).

31.05.2024   01.20

Hayaller, hedefler, beklentiler, umutlar, istekler…vb. hayatı ıskalamana sebep olabilirler. O yüzden çoğu zaman bunları elde ettiğin, kavuştuğun zaman manasız bir boşluk içine düşersin, ‘’bu muydu?’’ diye.

 Tüm süreci kaçırmışsındır o yüzdendir düştüğün boşluk. Sürecin kendisiyle birlikte yaşanan dolu dolu her AN dır seni hedefe ulaştıran. Tüm bunların farkındalığındaki doyum Anlarında yatar Anlam. İşte o zaman Hayata Hazırsındır, Hızırsındır, Huzursundur, Fıtratsındır.

31.05.2024  01.30

Sonuç değil süreçtir asıl olan.

 Sonucu düşünmek her şeye ve herkese geç kalmaktır.

31.05.2024  01.31

 


3 Eylül 2024 Salı

Annem

 


 

  Sen bu dünya bedenini bırakıp, hakikatine kavuşalı, 4 ay oldu. Orda kim bilir hangi mili sn’ye desin?

  Sensizliğe değil, sensiz yeni bir yaşama alışmaya çalışıyorum. Özlem büyüyor, her yerde anılar, yaşanmışlıklar yüzümü gülümsetirken, burnumu sızlatıp, gözlerime yaşları dolduruyor.

    Seni kelimelere sığdırmak, yüce bir ruhu bir bedene sığdırmak gibi.

 Vefasını son nefesine kadar göstermiş ve yaşatmış olan ruh kardeşim.

 ‘’Kendi gibi’’ ‘’kendi olarak’’ yaşamanın yaşamsal önemini, değerliliğini, özüne olan sadakatini her şeye ve herkese rağmen koruyup kollayıp, onurlu duruşuyla hep sergiledi.

    Yaşanan onca şeylere rağmen hiç kimseye kırılıp, kinlenmedi. Hep Birliğimizden , Beraberliğimizden yana oldu. Sevgi ve merhamet oldu.

   Yaşam mücadelesi içinde en zorlu rolleri, bazen sevilmemeyi bile göze alarak, özüne duyduğu yüce sevginin vefasıyla yaşadı ve yaşattı.

   Herkese hakkını, adalet terazisinde, aklını ve gönlünü BİR eden bilgeliğin asil duruşuyla dağıttı.

    Sevgisinde samimiyetsizliğe hiç ama hiç yer vermeyen, ölçülü, derin, yerinde ve zamanında sevdi. Kendi gibi sevdi. Gerçek bağın kalpten kalbe, özden öze olduğunu hep bilirdi.

O  en hakikatinden, en safından, en masumundan, en şefkatlisinden, kocaman bir ANAydı ‘’ANA’’

    Yaşamda da Ölümde de elimi hep tuttu.

   Yaşamı da ölümü de en sade, en samimi, en doğal haliyle yaşadı ve yaşattı.

   Yaşamın ve ölümün BİR olan yüzünü gösterdi. Doğumun ölmek, ölmenin doğmak olduğunu, hep olmada, oluşmada, dönüşmede, dönmede olduğumuzu hal diliyle anlattı, yaşattı.

   Hiçbir şeye ihtiyacımız olmadığını, hep ‘’Allah bize yeter’’ ‘’Benim Allah’ım var’’ sözleriyle bize işledi.

    Elleri ellerimde, gözleri gözlerimde İhlas ile geçti gitti bu dünyadan.

Şükürler Hamdüsenalar olsun. İyi ki benim annem oldu, ondan sonsuz Razı lığımla, yüce ruhunun önünde sevgim ve saygımla eğiliyorum.

Ruhu Şad Olsun!

Mekanı Cennet!