Kendi halin içinde bir dönüşüm yaşıyorsun sadece.
Varılacak bir yer yok, bir hedef yok. Yer de sen hedef de sen. Sen yeter ki
sana verilen kadere, sana sunulan rutin diye gördüğün, her gün aynı şeyleri
yapmak diye görüp yaşadığın her ne varsa ondan kaçınma, orası senin dönüm
noktan. Kendine dönüm kendine varış noktan. Sabırla, sebatla, sevgiyle,
teslimiyet ve kabulle içinde kaldığında tıpkı bir değirmen gibi kendini öğütüp
yine kendi hakikatine varıyorsun. Kendi buğdayından kendi ununu yapıp, ekmeğine
kavuşuyorsun. Kim bilir Somuncu Babanın hikmeti de budur.
Her gün aynı
işi yaptığı halde yılmadan, usanmadan, severek, neşeyle, keyifle, teslimiyetle
işlerini yapan nice insanların da akıbeti budur. Kendi mutluluk sırlarına
varmak, kendi kaderlerinin üzerine çıkıp Kamil olabilmek.
Bu
teslimiyet ve kabul hali diğer her şeyi dışarda bırakıyor; bunlar beklentiler,
kıyaslar, mevcut durumdan uzaklaştıracak her türlü caydırıcı, kafa karıştırıcı
uyaranlar. Onlara kulak verdiğinde yaptığın şey her ne olursa olsun seni
cehennem girdabına sokup, kör kuyularda Yusuf eyliyor. Aslında suçlanacak bir
kardeş, kıskanılacak bir Yusuf, sevdiklerinden mahrum olan bir Yusuf yok.
Onların hepsi sen, kendini kuyuya, zindana atan, oradan çıkarıp saraya vezir
eden de sen. Sen yeter ki kendini ayrı görme. Ve her ne yapıyor olursan ol ya da
ne yapmaya mecbur hissediyor olursan ol, onu bir mecburiyet, zorunluluk, bir
gocunma meselesi olarak değil, tam tersine sana sunulmuş bir nimet gibi görüp
yaşadığında en büyük simya gerçekleşmiş, sır çözülmüş oluyor. Sen kaderini
aşıp, kendini aşıp kendine varmış, mutluluğun, huzurun, zamansız ve mekânsız
diyarına varmış oluyorsun.
Hoş geldin sefalar getirdin…
25.05.2024
05.32
Seni mevcut durumundan, şikayete doğru çeken,
memnuniyetsizliğe doğru çeken her türlü cezbedici heva, heves içerikli, yarış,
kıyas, beklenti, hayal içerikli..vb. her ne varsa bil ki hepsi seni kaçırmaya
çalışan kardeşlerin (Yusuf’un Kardeşleri). Bil ki onlar seni kuyuna, zindanına
itecekler.
Bu hiçbir
şey yapmayıp olana olduğu gibi öylece bakmak, boş bir tembellik teslimiyeti
değil. Tam tersine olanı öyle güzel yapmak, elinden her ne geliyorsa mevcut
durumu güzel yapmak, güzel bakmak, güzelliği çoğaltmak, işini en güzel haliyle
yapıp parlatabilmek işin sırrı.
En basit bir şey olsa dahi bu özende, bu edepte, bu gayret de yaşayabilmek.
Kaf dağını aşmak; kafadaki tüm engellerden,
çengellerden arınıp zirveye özgürlük, barış, huzur bayrağını dikmek gibi BİR
şey.
25.05.2024
05.44
Son anda
öğrenmek böyle bir şey benimki de öyle oldu. Anacım gittikten sonra
anlayabildim. Rolünü bitirince anladım.
Filim bitince anladım. Son çıkışta anladım.
25.05.2024
05.48
Hangi taşın altına elinizi koymaktan
çekiniyorsanız, bilin ki o taş
kaderinizi yerinden oynatıp değiştirecek dominonun birinci taşı. Ve her şey
yerli yerine oturup, bütün taşlar yerini bulacak.
Sen yeter ki o taş gibi gördüğün şeyin, durumun
altına sevgiyle, öz veriyle, kabulle, merhametin geniş yüreğiyle elini koy, bak
nasıl dönüşüyor her şey, sen olan her şey.
Her şey sana varıyor sen oluyor.
25.05.2024
05.55
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder