Bir tık ötesi daha geldi😉
Yukarıdaki yazıyı yazdıktan bir süre sonra karşıma çıkan şu cümleler
bir genişleme daha yarattı.
‘’ insanlara duyumsadığımız psikolojik bağlılıklar hiçbir
zaman insanlarla ilgili değildir. Duygularımıza, özlemlerimize, düşüncelerimize
ve tutumlarımıza bağlılık vardır. Yani bir insana duyduğumuz bağlılık o insana duyduğumuz
bağlılık değil kendi zihinsel süreçlerimize duyduğumuz bağlılıktır. Bilinç
anatomisi bunu zihindeki; istiyorum modu, istemiyorum modu ile açıklamıştır.’’
Aslında birbirimiz ve de her şeye görünmez bağlarla
bağlıyken, bu bağlar bizi BİR ve BÜTÜN
yapıp Aşk deryasında eritirken, bu bağların dışsal değil içsel,
köklerinin de taa çocukluktan hatta anne karnından başlayan toplumsal yazılımla
üzerimize, zihnimize işlenen süreçler olduğu ortaya çıkıyor. ‘İstiyorum’ ‘İstemiyorum’
diyen çocuksu yanımız giderek bağımlılık zihinsel ağını kuruyor. Sonrada
kurduğumuz bu zihinsel ağdan özgürleşmeye çalışıyoruz. Yani dışarda bir şey yok
onlar sadece figüran, bize zihinsel kurgu bağımlılığımızı bize yansıtıyorlar.
Biz ise figüranlara bağlanıp onlarsız olamayıp, onları kaybetme korkularına
kapılıyoruz. Oysaki yaşanan korku alıştığımız zihinsel süreçlerimizi bir daha
yaşayamayacak olmanın bağımlılık korkusu. Özlemini duyduğumuz şey o kişiye ya da
herhangi bir şeye karşı geliştirmiş olduğumuz kendi özlemimizdir, kendi
duygularımızdır, kendi tutumlarımızdır.
Yani o eve, o kişiye, o zamana duyulan duygular, özlemler,
düşünceler, tutumlar bağımlılığı içine düşmüşüzdür. Alıştığımız gibi sürmesini,
öğrendiğimiz gibi devam etmesini...vb isteriz. İşte bu, değişim karşısında
direnen en gizli, sinsi düşmanımızdır. Bir yanın pır pır iken uçmaya, açılmaya
diğer sinsirella yanın seni bu bağımlılıklara çeker. Derdin aslında o kişi, o
ortam, o zamanlar değildir. Derdin aslında senin kafanda kurduğun ve korumaya
çalıştığın öğrenilmiş, yaşanılmış, bağımlılık çaresizliğindir.
Özüne giden yolda özgürleşmen gereken asıl kökün budur.
Senin dışında özgürleşeceğin bir kişi, bir ortam, bir nesne, bir şey…vb.
yoktur. Tek var olan kafanda yaşayarak yarattığın zihinsel alışkanlıkların süreçleridir.
Bu bağlarındır seni asli bağlarından uzaklaştıran. Dışındakiler sadece bunu
sana aynalayan vefalı figüran dostlarındır, ruh ailendir. Aslında herkes ve her
şey senin ailendir, alemdir, alemindir.
Çok alemsin be kardeşim😉
21.12.2023 23.32
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder