Esaretler yaratmışız birbirimize
Aşk adına hem de Aşka ihanetin böylesi en büyüğünden. Tutsaklıklar,
bağımlılıklar, kölelikler yaratmışız Aşk çatısı altında. Yarattığımız bu düzenekte
de günah keçisini yine Aşk ilan etmişiz. Çelişkiler çökertmesi oynuyoruz
adeta;)
Aşk varlıklarımızla yücelip,
sonsuzluk deryalarına özgürlükle kanatlanıp uçmak varken, prangalar takmışız
hiçbir zaman sahibi olmadığımız varlıklarımıza. Neyin korkusu bu? Sahip olmadığımız
bir şeyin kaybetme korkusu mu bu yaşananlar? Korktuğumuz, kolladığımız,
sakındığımız, ötekileştirdiğimiz diğer biz yanımız değil mi? Kendinden mi
sakınıyorsun yoksa her şeyi? Sınırları kendine mi koyuyorsun yoksa?
Evrendeki her şey ve herkes seni
muhteşem doğanla buluşturmak, Aşk varlığınla kavuşturmak için uğraşıyor. Onlara
teşekkür edip, gösterdikleri şeyi görmeye çalışacağına, kör olup gerçekliğine,
etrafına küsüyorsun. Kendini kendinden bölüp parsellere ayırıyor, kendin diye
sandığın parçanı çitlerine hapsediyorsun. Kendine habersizce.
Yaşadığın, deneyimlediğin her şey
ve herkes ‘’sen’’ olan ‘’sen’’. Peki neden? Susuzluğunu duyduğun, içinden ve de
dışından akan gerçekliğinle BİRleşmen , kavuşman , kutlaman, kutsaman için. Seni
senle buluşturmak için Aşkla, Aşkınla, Aşkınlığınla yaşaman için.
Uyan! Kıskanılacak, korkulacak,
sakınılacak, sahiplenilecek, bir şey yok! Kendi kendine yarattığın
ayrıştırmaların illüzyonu içine düşmüşsün, şaşı görüyorsun üstadın dediği gibi.
BİR et her şeyi ve herkesi muhteşem varlığında. Nefeslen, nefesle çek tüm
varoluşu içine. Aşkla nefeslen, her nefeste öl ve doğ, al ve ver, sevil ve sev.
Sevmenin ve sevilmenin eminliğinde, cesaretinde, yüceliğinde, BİRliğin AŞKında
Kal!
22.36
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder