Güçlü ve cesur ruhlar en zor, en sevilmeyen,
en itici kaçındığımız rolleri üstlenirler. Tıpkı içimizdeki ve de yansıttığımız
dışımızdaki şeytan gibi. Taşın altına elini koyanlardır onlar. Bize ayna
olurlar nelerden sakınıp tuzaklara düşmeyelim diye. Sevmediğimiz yanlarımızı
aynalarlar ki düzeltebilelim diye.
İnsanlara güvenmeyen bu insanlar bize
güveni, güvenmeyi öğretirler. Kuşkuyla, şüpheyle, endişeyle, korkuyla yaklaşan
ve yaşayan bu insanlar teslimiyeti, kabulü, inanmayı, hayatın akışıyla güvenle
ilerleyebilmeyi yansıtırlar ters açı yapan aynalarında. Onların bu zıtlıkları dönüşüm içindir, dönüştürebilmek
içindir öz doğamıza, özgünlüğümüze doğru. Bir nevi simyacıdırlar.
Zor oluşları, zorluk yaratışları,
kolaylığa, kolaylaştırıcılığa doğru bir itim kuvveti yaratır ve bizi kolay yöne
çekerler aslında.
Büründükleri bu zorlu rollerinden dolayı,
hayatımdaki bu simyacı yakınlarıma hizmetlerinden ötürü Şükran duyup, sevgi ve
saygımla onurlandırıyorum. Hizmetleri tüm melekelerle hissedilmiştir.
26.02.2024 16.39
(Devam
yazısı)
Aslına baktığımızda bu zor insanlar, zorlu
insanlar diye gördüklerimizde içimizdeki, ademe secde etmeyen şeytandan başkası
değildir. İçimizdeki gizlenmiş direnişçi, bölücü, karşısındakini ayrı gören
Tanrıyı ayrı gören sözde inanandır. Gizli şirktir yaşanan ve yaşatılan.
As olan iman her şeyi BİR görüp yaşayan ve
yaşatandır. Kula kulluk değil, Yaratandan ötürü sevmektir, güvenmektir, teslim
olmaktır, secde edebilmektir her şeye ve herkese.
Dışarda ve de dolayısıyla içinde gördüğün bu
hoşnutsuzluklarda yönünü güzele çevir, güzel yanlarını, güzelliklerini gör ve
orayı besle büyüt.
Güzel bak güzel gör güzelliklerle gör vesselam.
Seçim senin
ya güzellikleri görür, güvenle, şükürle besler, beslenirsin ya da çirkinliklerin
eleştiren şüpheci şikayetlerinde kendini de etrafını da yer bitirirsin.
27.02.2024 17.02
Dünya aileme alemime güvenmeyi inanmayı seçiyorum.
*Göğsünü
açmaz isen sevgiye, güvene, özsel birlikteliğe, göğsün hastalıkları görünür
olur.
17.20
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder