8 Ağustos 2021 Pazar

Kutsal dokunuş

Hadini hududunu aşıp, kendinden verdiğinde, tükenmenin(tüketmenin) isyanı her bir yanını ateşe veriyor.

 Merkezini ve sınırını bilmenin edepli yaşantısında , gücünün  arkasında cesaretle durup,

kendin  kadar vermenin(paylaşmanın), ahenkli ilişkileriyle, hayata su gibi akabiliyorsun.

 Ateşte sensin su da…

 

Kantarın topuzunu kaçırdığında,

‘’Kendine adil misin?’’ diye soruyor hayatındaki üstatlar aracılığıyla kutsal dokunuş.

Ve devam ediyor hatırlatmaya;

 Paylaşayım derken kendini mi parçalıyor sun ?

Bölüp dağıttığın parçalarının arasında asla bulamayacağın Aşkı mı arıyorsun?

Hizmet edeyim derken, hayatı paylaşıyor olduğunu mu unutuyorsun?

 Elimdekini vereyim derken elini mi kaptırıyorsun yoksa?

 

Kabın kadar paylaşır, kabın kadar dolarsın hatırla.

Ayarı kaçırdığında kabı çatlatırsın ama korkma, çatlayan yerden ışık yine sızar ve nurun merhametli huzmelerinin  merhemiyle sıvazlanır, olgunlaşmanın antik değerini kazanırsın.

Tıpkı ‘’Kintsugi sanatı’’ gibi, büyük sanatçı ilahi dokunuşuyla seni daha da değerli kılmaktadır.

Çünkü sen her daim sevilensin unutma.

Kırıldığın, çatladığın, sınırlarını zorlayıp patladığın yerdeki o kutsal dokunuş, kusurlarının güzelleşmesi, bakış açının zenginleşmesiyle seni yeniden doğurmuş olur.

 

Tefekkür edince haline ,Teşekkürün geliyor hallice.




 

(bunları yazdıktan sonra gelmeye devam edenler;)

 

Kutsal fısıltı

Belki de kırıldığım, çatlayıp, patladığım yerde dağılan bir daha yapışamayacak olan parçalar ve tozları, gitmesi gereken asıl beni bölüp parçalayan bütünselliğimle kaynaşmamı engelleyen ‘’ZAN’’larım dı (bana ait olan yada olmayan).

O Yüzden dir evde bir şey kırıldığında ‘’her şeyde bir hayır vardır, nazar dağıldı, kötü enerji gitti ‘’vb. gibi yorumlar yapışımız. Yine atalarımızdan gelen kadim bilgilerin ışığıyla.

 

O yüzden de kırıldığım yerden gelen ışığın kutsal dokunuşuyla sıvazlanıp bir araya gelmek varlık kabımın kutsiyetine, ‘’Kutsal Kaseye’’ uyanışımdır. Elhamdülillah

 

(Ve şimdi bu özel günde(08.08) ‘’Kintsugi sanatı’’ndan aldığım esini, ‘’Kintsugi tekniği’’olarak gelişimime uyarlıyorum)

 Büyük sanatçının eli olup; 

Bugüne kadar varlığımda kırdığım, parçaladığım, dağıttığım, görmezden geldiğim, yargıladığım, pişmanlığını duyduğum, acabalarla süründürdüğüm, kabul vermeyip arkasında duramadığım ve de değersizleştirdiğim…vb. tüm parçalarım(seçimlerimle oluşmuş olan tüm deneyimlerim)

 İyi ki sizi seçmişim, sizler en iyi olasılık olduğunuz için seçtim , bundan da onur duyuyorum, şükranlarımı sunuyorum ve de  Rabbimin bana verdiği yetkiyle  sizleri BİR araya getiriyorum.

Bismillahirrahmanirrahim    

08.08.2021  




2 Ağustos 2021 Pazartesi

Yanan ne?

 Yanan ne? Yanan neye hizmet ediyor? Ne için yanıyor? Kendini yok etmek pahasına hizmet eden bu büyük Aşık kim?

İçimdeki ormana soruyorum; bu yanış yeniden doğuşun, küllerinden dirilişin Zümrüdüankalığı mı?

Bu yangının yankısı; Özerkliğini, bireyselliğini, insanlığını... yaşaman, yaşayabilmen , kaybettiğin yörüngene yeniden hizalanabilmen için, tıpkı bir babanın (Rahma gücü) çucuğunu erken yaşta işe yollaması, bir annenin (Rahim gücü) vakti geldiğinde bebeğini  sütten kesişi gibi, onu bağımlısı olduğu vede o yüzden özerkleşemediği ana kucağını (doğa anayı) ateşe vermesidir.

 Vermektedir ki onu insanlıktan alıkoyan tüm bağımlılıklarından kurtuluşuna erebilsin, kendine gelebilsin. 

Doğa anna kendini feda ediyor, özgürleşelim, insan olalım, hakikatimizi görüp, ona uyumlu yaşayabilelim, içimizdeki anneyi uyandırabilelim diye.

Tıpkı bu topraklar uğruna şehit olmuş Canlar gibi, onlar da bizim insan oluşumuza şehadet edebilmek için şehit olanlarımız. 

Önlerinde acziyetimle eğilir insanlık sorumluluğumu alırım.

Her ne oluyorsa Rahman ve Rahim olanın adıyla oluyor.

01.08.2021