12 Ocak 2024 Cuma

Tünelin sonunda ki ışık


 


 

Sadece ölürken değil, doğarken de gördüğün aynı ışık. Bir rahimden doğuyor rahmet olup ölüyoruz. Aslında hep doğuyor hep ölüyoruz. Anne karnında, toprağın altında, bir mağaranın içinde geçirilen süreçlerle olgunlaşıp ışığımıza(nurumuza) doğru baş gösteriyoruz; bir bebek gibi, bir fidan gibi, bir peygamber gibi.

      Aslında ne doğuyoruz ne de ölüyoruz sadece form değiştiriyoruz. Yaşarken nasıl ki aynı beden içinde değişik formlara bürünüyorsak, bebeklikten yaşlılık ve ölüm eşiğinden geçtikten sonrada tekrar ayrışıp melekelerimize, başka başka hallerde hep var oluyoruz. Var oluş daim. Oluş daim, varlığımız daim. Devir Daim…

    Her nefesle ölüp her nefesle doğuyoruz. Her akşam ölüp her sabah doğuyoruz hep ışığa(nura) doğru.

     Karanlık, ölüm, rahim olmadan, ışık, doğum, rahman olmaz. İkisi BİR ve ikisi Varoluş. Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…

 

10.01.2024  23.55

 

 

Oluşuyoruz her Daim, dönüşüyoruz her Daim, Bir Devir Daim süreci…

   Bu dünyaya doğup, öldüğümüzü sandığımız sadece bir dönüşüm, başka bir hakikate doğuyoruz yeniden ölmek dediğimiz değişimimizi yaşayarak. Ne doğum bir başlangıç ne de ölüm bir son. İki nokta arasındaki çizgi misali yaşıyoruz bu dünyayı ama noktalar sonsuz daim. Aslında sonsuz noktalar arasında geçiş yaparken hep duruyoruz. Durmadan bulunmadan geçiş yapmak olası dışı. Geçerken her bir noktadan bulunuyoruz da aslında, bulunurken de duruyoruz. Belki de hep duruyoruz bulunurken kim bilir? Hakikati Bir tek Allah Bilir.

 

Not: yanlış hatırlamıyorsam filozof Zenon’unda böyle bir fikri vardı, aslında hareket yok diye.

 

11.01 2024  00.17  

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder