23 Aralık 2023 Cumartesi

Bağlar


 

Bir tık ötesi daha geldi😉

Yukarıdaki yazıyı yazdıktan bir süre sonra karşıma çıkan şu cümleler bir genişleme daha yarattı.

‘’ insanlara duyumsadığımız psikolojik bağlılıklar hiçbir zaman insanlarla ilgili değildir. Duygularımıza, özlemlerimize, düşüncelerimize ve tutumlarımıza bağlılık vardır. Yani bir insana duyduğumuz bağlılık o insana duyduğumuz bağlılık değil kendi zihinsel süreçlerimize duyduğumuz bağlılıktır. Bilinç anatomisi bunu zihindeki; istiyorum modu, istemiyorum modu ile açıklamıştır.’’

Aslında birbirimiz ve de her şeye görünmez bağlarla bağlıyken, bu bağlar bizi BİR ve BÜTÜN  yapıp Aşk deryasında eritirken, bu bağların dışsal değil içsel, köklerinin de taa çocukluktan hatta anne karnından başlayan toplumsal yazılımla üzerimize, zihnimize işlenen süreçler olduğu ortaya çıkıyor. ‘İstiyorum’ ‘İstemiyorum’ diyen çocuksu yanımız giderek bağımlılık zihinsel ağını kuruyor. Sonrada kurduğumuz bu zihinsel ağdan özgürleşmeye çalışıyoruz. Yani dışarda bir şey yok onlar sadece figüran, bize zihinsel kurgu bağımlılığımızı bize yansıtıyorlar. Biz ise figüranlara bağlanıp onlarsız olamayıp, onları kaybetme korkularına kapılıyoruz. Oysaki yaşanan korku alıştığımız zihinsel süreçlerimizi bir daha yaşayamayacak olmanın bağımlılık korkusu. Özlemini duyduğumuz şey o kişiye ya da herhangi bir şeye karşı geliştirmiş olduğumuz kendi özlemimizdir, kendi duygularımızdır, kendi tutumlarımızdır.

Yani o eve, o kişiye, o zamana duyulan duygular, özlemler, düşünceler, tutumlar bağımlılığı içine düşmüşüzdür. Alıştığımız gibi sürmesini, öğrendiğimiz gibi devam etmesini...vb isteriz. İşte bu, değişim karşısında direnen en gizli, sinsi düşmanımızdır. Bir yanın pır pır iken uçmaya, açılmaya diğer sinsirella yanın seni bu bağımlılıklara çeker. Derdin aslında o kişi, o ortam, o zamanlar değildir. Derdin aslında senin kafanda kurduğun ve korumaya çalıştığın öğrenilmiş, yaşanılmış, bağımlılık çaresizliğindir.

Özüne giden yolda özgürleşmen gereken asıl kökün budur. Senin dışında özgürleşeceğin bir kişi, bir ortam, bir nesne, bir şey…vb. yoktur. Tek var olan kafanda yaşayarak yarattığın zihinsel alışkanlıkların süreçleridir. Bu bağlarındır seni asli bağlarından uzaklaştıran. Dışındakiler sadece bunu sana aynalayan vefalı figüran dostlarındır, ruh ailendir. Aslında herkes ve her şey senin ailendir, alemdir, alemindir.

Çok alemsin be kardeşim😉

21.12.2023   23.32

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder